Rusya’nın Komünist Propagandası ve Sovyetler
Tarih: 17 Temmuz 2013 | Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü | Yorumlar: Yorum yok.
Sovyetler Birliği çok sayıda ulusu yönetmiştir. Bu ulusları kontrol ederken Sovyetler bir takım araçlar kullanmıştır. Bu araçlardan başlıcaları şunlar olmuştur; İlk olarak SSCB’nin iktidar yapısı, özellikle SBKP önemli bir kontrol aracı olmuştur. Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde onu SBKP üyesi durumundaydı ve parti üyelerinin eğitim düzeyi daima, sıradan insanların eğitim düzeyinden daha iyiydi.
Komünist Parti, Temel Parti Örgütleri aracılığı ile tüm önemli birimlere sızmış ve her şeyi kaynağında ilk elden kontrol etmiştir. Ruslar her zaman politikaya egemen olmuşlardır. “Demokratik merkezcilik” ilkesi aracılığı ile az sayıda kişi (özellikle Ruslar) partiyi kontrol etmişler ve seçim süreci yukarıdan aşağıya doğru yönetilmiştir.
İkincisi, eğitim, medya ve diğer toplumsal olaylar (örneğin sportif olaylar) Komünizm propaganda aracı olarak kullanılmış, Sovyet vatandaşı tipi yaratmak için çaba gösterilmiştir. Üçünü olarak, güç kullanımı ve kısıtlamalar, Sovyetlerin ulusları kontrol etmesinde kullanılmıştır. Sürgünler ve katliamlar görülmüştür. Sürgünler ve göçler yoluyla, insanların karıştırılmasına çalışılmıştır. Ayrıca sürgünler ucuz işçi yada köle-işçi elde etme yolu olmuştur.
Rusya’nın Din Düşmanlığı ve Türkleri Bölme Çabası
Tarih: 16 Temmuz 2013 | Bölüm: Türk Tarihi - Kültürü | Yorumlar: Yorum yok.
Sovyet yöneticilerin gözünde bilim ve din, Marksizm-Leninizm ve dini ideolojiler uzlaştırılamaz nitelikteydiler. Bu nedenden ötürü, tüm dinler; Hıristiyanlık, Yahudilik, İslam ve diğer dinler katı bir biçimde kontrol edilmiş ve baskı altında tutulmuştur. Sovyet yöneticiler, İslam’a karşı başlattıkları kampanyada iki türde tartışmaya başvurmuşlardır.
İlki tüm dinler için geçerlidir; Marksizm’e göre, din “halkın afyonudur”, bir tepki ve bilimsel olmayan ideolojidir. Fakat İslam Sovyet yetkililerinin asıl iftira hedefi olmuştur. Orta Asya Cumhuriyetlerinin ve Azerbaycan halklarının çoğunluğunun Müslüman olmaları Komünist ideoloji ve SSCB’nin bütünlüğü açısından bir tehdit olarak değerlendirilmekteydi. Geçmişte Rusları boyunduruk altına alan Altın Ordu örneği bu korkuları haklı kılmaktaydı. Komünist yetkililer, İslam’ın etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla İslam’a karşı bazı suçlamalarda bulunmuşlardır.
Örneğin İslam ilkel ve fantastik bir din olarak sunulmuş, Hıristiyan, Yahudi ve Pagan öğretilerinin düzensiz bir karışımı ve Mekke’nin feodal ticari sınıflarının bir üyesince kurulmuş bir din olarak gösterilmiştir. Müslüman halka “İslam’ın asırlar boyunca tüm emperyalistlerin, başta Arapların, Perslilerin, Afganların, Türklerin ve şimdi de İngilizlerin ve Amerikalıların hizmetinde” olduğu öğretilmiştir.