Göktürkçe ve Göktürk Alfabesi Hakkında Bilgi
Tarih: 23 Nisan 2017 | Bölüm: Türkçe | Yorumlar: 3 Yorum var.
Türklerin en eski ve millî alfabesi olan Göktürk alfabesi, aynı zamanda bir yazı sistemidir ve bu alfabe ile yazılmış metinlerde kullanılan yazı dili için Göktürkçe terimi kullanılmaktadır. Dünyanın en eski milletlerinden biri olan Türklerin, kendilerine özgü bir yazı sistemi olması zaten pek tabiî bir durumdur. Türkler zaten dil becerisi yüksek bir millettir. Bu bağlamda yarattıkları dil gibi, yazı sistemleri de kendi içerisinde harika bir sisteme ve estetik güzelliğe sahiptir.
Göktürk alfabesi temelinde gelişen yazı sistemine, yazı içinde Göktürkçe demeyi yanlış bulmuyoruz. Aslında Türkçede “+Çe” eki, dil türeten bir yapım ekidir. Yani Göktürkçe adı, bu bağlamda Türkçeden farklı bir dili gösteriyor gibi düşünülmemelidir. Sonuçta Türk tarihinin hangi döneminde olursa olsun, Türk milletine ait olan dilin adı yalnızca Türkçedir. Fakat burada Göktürkçeyi, Göktürkler döneminde kullanılan Türk yazı sistemi, ses yapısı ve söz varlığı olarak düşünmenizi istiyoruz.
Göktürkçe, Türklerin bilinen en eski yazı sistemidir. Bugüne kadar Türklere ait olduğu kanıtlanan en eski yazılı metin Orhun Yazıtları’dır. Orhun Yazıtları da Göktürk alfabesi ile yazılmıştır. Bu alfabenin ne zaman ortaya çıktığı, daha önce ne kadar süre kullanıldığı ile ilgili bir bilgi veya belge yoktur. Bu nedenle Türklerin en eski ve ilk milli yazıları Göktürkçedir diyebiliriz.
Göktürkçenin Söz Varlığı
Tarih: 28 Nisan 2014 | Bölüm: Söz Varlığı | Yorumlar: Yorum yok.
Türk dilinin ilk yazılı belgeleri olan Orhun Yazıtları’nın dili, Göktürkçedir. Yazılı kaynaklarla takip edilebilen, Türk dilinin yaşına dair çıkarımların yapılabildiği ve Türkçenin yazılı olarak en eski hâlinin görebildiği Göktürkçenin, sahip olduğu düzenli yapısı ve gelişmiş ögeler barındıran söz varlığı doğrultusunda uzun süren bir oluşma sürecinden geçtiği söylenilebilir. Göktürkçenin en güzel örneklerini görebildiğimiz üç büyük beñgü taşta (Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk Yazıtları) tekrarlarla birlikte geçen sözcük sayısı yaklaşık 6.000 olmakla birlikte; farklı sözcüklerin sayısı 840’tır. Farklı sözcüklerin içinde 147 tane kişi, yer ve kavim adı bulunmaktadır. Bu özel adlar çıkarıldığında, üç büyük beñgü taşın söz varlığının 693 sözcükten oluştuğunu söyleyebiliriz. Fakat yazıtlardaki söz varlığı özellikleri ve sistemli hâle gelmiş gramer yapısı dikkate alındığında, Göktürkçenin söz varlığının yaklaşık 700 sözcükle sınırlandırılamayacağını söylemek mümkündür.
Orhun Yazıtları, Türk devlet büyüklerinin budununa bilgi vermesi ve halkını uyarması amacıyla yazılmıştır. Yazıtlar, sınırlı bir konuyu anlattığı için söz varlığının sınırlı bir bölümünü içermektedir. Günümüzde Türk diliyle yazılmış bir kitaptaki sözcük sayısını belirleyerek, “Bugünkü Türkçenin söz varlığı, bu kitaptaki sözcük sayısı kadardır.” gibi bir yargıya ulaşılamayacağından; yalnızca beñgü taşların içerdiği sözcük sayısıyla, Göktürkçenin söz varlığını bir tutmak da doğru değildir. Morris Swadesh’in 100 temel kelime listesindeki “ben, ayak, kan, saç, bulut, taş, ateş, büyük, iyi, otur-, uyu-, öldür-” gibi 64 sözcük, Orhun Yazıtları’nda geçmektedir. “Göz, kulak, dil ve boğaz” için sözcüklere sahip olan bir dilin, “burun, ağız, diş ve tırnak” için hiçbir sözcüğe sahip olmayabileceğini düşünmek, elbette yanlıştır. Bu sözcükler Göktürkçenin söz varlığı içinde bulunduğu hâlde, yazıtlarda anlatılan olaylarda gerek duyulmadığı için kullanılmamıştır.
Göktürk (Orhun) Alfabesi
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Alfabeler | Yorumlar: 10 Yorum var.
Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiung-nu’lar dönemine kadar geriye gitmektedir. Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz. Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir. Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, M.Ö. V.-IV. yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.
İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır. Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX. yüzyıl sonunda mümkün olmuştur. Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu. 1889’da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Yani Ankara`daki Augustus Tapınağı’nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893`te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı.
Göktürk alfabesi, Göktürkler döneminden -yani 7. yüzyıldan- başlayarak Karahanlı dönemine kadar kullanılmıştır. Yaklaşık 5 yüzyıl boyunca yazı dili olarak kullanılan Göktürk alfabesinin en güzel örnekleri Orhun Yazıtları’dır. Kağıt üzerinde bu alfabenin kullanıldığı en güzel örnek ise, Irk Bitig adlı eserdir. Göktürk alfabesi Göktürk ve Uygur devletleri döneminde kullanılmış, sonra yerini Uygur alfabesine bırakmıştır.
Göktürk Yazısı ve Orhun Türkçesi
(Yavuz TANYERİ)
Tarih: 22 Eylül 2011 | Bölüm: Kitap | Yorumlar: 7 Yorum var.
Eski Türkçe döneminin iki kolundan birini oluşturan “Göktürkçe” (Orhun Türkçesi) dönemini ayrıntılarıyla inceleyen bu kitap, genel olarak Göktürk döneminin dil ve yazı özellikleri üzerinde hazırlanmış kapsamlı bir çalışmadır. Kitap, öncelikle Göktürk yazısının (alfabe sisteminin) öğretilmesini ve Orhun Türkçesi adını verdiğimiz dönemin dili üzerinde ses / şekil bilgisi açısından bir el kitabı olarak hazırlanmıştır.
“Göktürk Yazısı ve Orhun Türkçesi” adlı eser, genel olarak dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Göktürkler hakkında kapsamlı ve yararlı bilgiler bulunmaktadır. İkinci bölümde Göktürk yazısı, alfabe üzerindeki ayrıntılı açıklamalarla öğretilmeye çalışılmaktadır. Üçüncü bölümde Göktürk harfli Orhun Yazıtları hakkında derleme bilgiler sunulmuştur. Dördüncü bölümde ise, Göktürkçenin ses ve şekil bilgisi üzerine yeterli görülen bilgiler, okuyucuya sunulmaktadır. Kitap hem Göktürkçe derslerinde kullanılmak üzere bir “ders kitabı” olarak hem de Göktürkçeyi öğrenmek isteyenlere yardımcı bir “el kitabı” olarak hazırlanmıştır.
Kitap, işlevselliğini arttırmak ve kullanışlığını artırmak amacıyla orta boy (16,5 cm x 23,5 cm) kağıda basılmıştır. Gözleri yormaması ve maliyetini arttırmaması amacıyla ikinci hamur kağıda basılan kitap, çok değerli eserleri Türkoloji alanına kazandıran Boğaziçi Yayınları tarafından basılmıştır.