Anlatımın Özellikleri Nelerdir?
Tarih: 19 Aralık 2011 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 27 Yorum var.
Anlatımın özellikleri, yazılı veya sözlü anlatımın insanlar üzerindeki etkisi açısından oldukça önemlidir. Çünkü bir konudaki duygu ve düşünceleri, karşıdaki kişi veya kişilere en doğru biçimde aktarabilmek için, anlatımın belli özelliklerini taşıması gerekmektedir. İyi bir anlatımı yakalayabilmek için anlatımın özelliklerini bilmek gerekir. Anlatım özellikleri, anlatımın nasıllığı ile ilgilidir. “Karşılıklı konuşmada, karşılıklı anlayış birliğine varabilmek için anlatım nasıl olmalıdır?” sorusunun karşılıkları bizi iyi bir anlatımın özelliklerine götürür. Anlatım özellikleri şöyle sıralanabilir:
Doğallık
Başlığın adından da anlaşılacağı üzere, her şeyin olduğu gibi anlatılmasıdır. Gerçeklerin çarpıtılmadan, en doğal hâliyle ifadesidir. Anlatılanların doğal olabilmesi için anlatıcının kendine güveninin tam olması gerekir. Kişi konuşmada ya da yazmada yapmacıklıktan uzak olmalıdır. Kişinin doğal konuşabilmesi için yaşama sevinciyle dolu olması, duygularını gizlememesi gerekir. Bunun için de kişi kendini sevmeli, dinleyicisini sevmeli, yaşamayı sevmelidir. Anlatacaklarını süslemeden, yalın bir dille fakat candan, yürekten anlatmalıdır.
İlginçlik
İlginç olmayan şeyler, karşıdaki insanın ilgisini çekmeyeceği için hitap ettiğimiz insanın özelliklerine göre konuyu ilginç kılmak gerekmektedir. Kişinin anlatımı kendine özgü ise başkalarını taklit eder nitelikte değilse ilginç demektir. Anlatıcı, daha önceki söylenilenlerden, yazılanlardan ayrı konuları yakalamalı. Dili kullanımındaki kıvraklık, buluş kendine özgü olmalıdır.
Tutarlılık
Bir söylenenin, diğer söylenenlerle gerçeklik veya doğruluk açısından aynı niteliği taşıma durumudur. Kişinin anlattıkları önceki anlattıklarıyla çelişmemelidir; yaptıklarına ters düşmemelidir. “Ya konuştuğun gibi ol, ya olduğun gibi konuş.” sözü kişi tutarlılığının ölçüsü olmalıdır. Söz gelimi bir kişinin “Sosyal hayatımın çok canlı olmasını, sürekli arkadaşlarla birlikte vakit geçirmeyi isterim.” sözünün devamında, “Yalnızlığı çok sever, sadece kendimle başbaşa kaldığımda mutlu olurum.” demesi, tutarsız iki düşünceyi ifade ettiğinden, dinleyiciye konuşmanızın doğru olmadığını düşündürecektir.
Sözlü ve Yazılı Anlatımın Özellikleri
Tarih: 19 Aralık 2011 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 4 Yorum var.
A. Sözlü Anlatımın Özellikleri
1. Bir konuyu, sahip olduğumuz birikimi kullanarak bir plân çerçevesinde anlatmadır.
2. Anlatılacak konu dinleyicileri ilgilendirmelidir.
3. Anlatıcı konuyu detaylarıyla kavramış olmalıdır.
4. Anlatılacaklar, bir plâna göre sıralanmalıdır.
5. Dilin, açık ve anlaşılır olmasına dikkat edilmelidir.
6. İfadeler, duygu düşünce ve hayallerle zenginleştirilmelidir.
7. Kelimelerin ses vurgu ve tonlamalarına uyulmalıdır ve buna dikkat edilmelidir.
Garabet Nedir? / Dilde Tuhaflık
Tarih: 22 Kasım 2011 | Bölüm: Dil Bilimi | Yorumlar: Yorum yok.
Alışılmamış olan ve anlamı herkesçe bilinmeyen kelimelerin kullanılmasına garabet denir. Böyle kelimelere “garip” veya “vahşi” adı verilir. Çeşitli bilim dallarına ve mesleklere ait olup günlük dilde kullanılmayan özel terimler “garip” sayılmaz. Ancak bunlar arasında da ilgili alanın mensupları tarafından bilinmeyenler garabet’e örnek teşkil ederler.
Garabet, bilgiçlik taslamak, aydın görünmek, kendini belli bir zümreye ait göstermek ve taklit gibi sebeplerden doğar. Başlıca çeşitleri şunlardır:
a) Yeni ortaya atılan, fakat manası herkesçe tam olarak öğrenilmemiş ve benimsenmemiş kelimeleri kullanmak (neolojizm): aşama (merhale), olanak (imkân), olasılık (ihtimal), karşın (rağmen), oylum (hacim), başat (hâkim), aktöre (ahlâk), gömüt (mezar), kurtak (montaj).
Yukarıdaki kelimelerden birincisi, “aşama aşama” örneğinde “derece” yerine, “bu aşamada” örneğinde “safha” yerine, “aşama yapmak” örneğinde “hamle” yerine, “iki aşamalı sınav” örneğinde “kademe, basamak” yerine kullanılmaktadır. Bu farklı kullanılışlar, kelimenin manasının herkesçe tam olarak öğrenilmemiş olduğunu gösterir. “Olanak” ile ”olasılık” kelimeleri sık sık kanştırılmaktadır. Meselâ Tübitak’ın 19 Kasım 1974 tarih ve 14 / 15946 sayılı yazısında geçen “…bizler de sizlerin …çalışmalarınızı olanaklarımız içinde Türkiye ve tüm dünya araştırıcılarına zamanında duyurma olasılığını bulur ve sağlanz” cümlesindeki “olasılık” kelimesi “imkân” yerine kullanılmıştır. Hâlbuki bu kelime “ihtimal” yerine çıkanlmıştır.