Türk Edebiyatında Günlük Türü
Tarih: 7 Ekim 2011 | Bölüm: Günlük | Yorumlar: 2 Yorum var.
Günce, Türk edebiyatına Tanzimat’la birlikte girmiş, ama diğer türler gibi gelişme gösterememiştir. Klasik dönemin ruznameleri ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi tam olarak bu türün özelliklerini taşımasa da ilk günce örnekleri olarak dikkati çekerler. Batılı anlamda ilk günce Direktör Ali Bey’in 1898 tarihli ve Seyahat Jurnali adını taşıyan gezi kitabıdır. Servet-i Fünun döneminde Nigar Binti Osman tarafından yazılan ve ölümünden sonra 1959 yılında basılan Hayatımın Hikâyesi adlı kitap batılı ölçülerde ilk günce örneklerinden biridir.
Ahmet Refik’in Kafkas Yollarında adlı seyahat güncesi. Sultan Reşad ve Vahdettin dönemlerinde sarayda başmabeyncilik yapan Lütfi Simavi’nin notları da günce olarak değerlendirilebilir. Ömer Seyfettin’in Ruznameler’i ve İbnülemin Mahmut Kemal İnal’in günlükleri de türün örnekleri içerisinde yerini alır; ancak yeterli ilgiyi göremez. Güncenin aslı gelişimi 1950 sonrası Nurullah Ataç’la başlar. Ataç’in yazdıklarını günü gününe gazetede yayınlaması türün gelişimine yardımcı olmuştur.
Nurullah Ataç’la birlikte bir başka önemli isim olan Salâh Birsel, Kuşları Örtünmek, Nezleli Karga, Bay Sessizlik, Aynalar Günlüğü, Yaşlılık Günlüğü gibi kitaplarıyla çağdaş edebiyatımızın önemli günce yazarlarından birisi olmuştur. Salah Birsel’le aynı kuşaktan sayabileceğimiz Nuri Pakdil ve Orhan Burian’ın günlükleri de bu iki önemli ismi tüm yönleriyle tanıma bağlamında seçkin örnekler olarak göze çarpar. Türk edebiyatının önemli öykücülerinden Tomris Uyar’ın Gündökümleri adıyla yayımlanan günlükleri, Cemil Meric’in iki cilt halinde yayımlanan Jurnal’i, Oğuz Atay’ın Günlük’ü, Cemal Süreya’nın Günler’i, Cahit Zarifoğlu’nun Yaşamak adlı günlükleri de türün önemli eserlerindendir. İlhan Berk’in günlüğü El Yazılarına Vuruyor Güneş ise şairin önemli düzyazı kitapları arasında yer alır. Bunların dışında Hilmi Yavuz’un Geçmiş Yaz Defterleri, Adalet Ağaoğlu’nun Damla Damla Günler adıyla iki kitap halinde yayımlanan günlükleri, Oktay Akbal’ın, Anılarda Görmek, Geçmişin Kuşları ve Yeryüzü Korkusu adlı üç günlüğü, Muzaffer Buyrukçu’nun uzun günlükleri. Fethi Naci’nin eleştiri günlükleri, Memet Fuat’ın son yıllarını anlattığı günlükleri de türün önemli örnekleri arasında sayılır.