İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
Tarih: 5 Aralık 2011 | Bölüm: İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı | Yorumlar: 1 Yorum var.
Türkçenin yaşı, eldeki en eski lengüistik ve filolojik örneklere dayandırılarak milattan önce 2500-3000 ve 3500 yıllarına kadar götürülebilmektedir. Ancak Türk dilinin bu kadar eski bir geçmişi olmasına rağmen, ilk yazılı metinleri bugünkü bilgilerimize göre VIII. yüzyılda Orhun Abideleri ile başlamaktadır. VI-II. yüzyıldan önceki dönem bugün için karanlık dönemdir. Araştırmacılar, VI. yüzyıldan geriye doğru milat yıllarına kadar olan döneme “Ana Türkçe” (Proto-Turkic), milattan önceki döneme “İlk Türkçe” (Pre-Turkic) adlarını vermişlerdir.
Bu devirlere ait hiçbir metin elimize geçmemiştir. Burada şunu belirtmekte fayda vardır: Medeniyet tarihimizin eskiliği göz önünde bulundurularak yazılı Türkçe metinlerin VIII. yüzyıldan çok önce başladığında şüphe yoktur. Eski Çin kaynaklarında Türk edebiyatının milattan önce ikinci asırda varlığını gösteren Türkçeden tercüme edilmiş bir şiir parçası mevcuttur. Bu da bize Türk edebiyatının köklerinin çok daha eski zamanlarda aranması gerektiğini göstermektedir.
Türk edebiyatının İslamiyet’ten önceki bölümünü “Sözlü Edebiyat” ve “Yazılı Edebiyat” olmak üzere iki ayrı bölümde incelemek mümkündür. Bu tasnife göre içeriğe ulaşabilmek için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz:
1. Sözlü Edebiyat
2. Yazılı Edebiyat
Bugünkü bilgilere göre, Türklerin İslâmiyetten önceki edebiyatları üç bölümde incelenmek de mümkündür:
HUNLAR ÇAĞINA AİT SİYASÎ MEKTUP VE TÜRKÜ TERCÜMELERİ
Bir dilin yerleşik ve yaygın olarak kurulabilmesi için uzun bir siyası birliğin himayesinde gelişip olgunlaşması gereklidir. Bu şart Türk tarihinde bilindiği kadarıyla önce Hunlar zamanında oluşmuştur. Bundan dolayı Türkçenin Hunlar zamanında teşekkül ettiği sanılmaktadır. Bu Türkçenin aşağı yukarı Göktürkler çağındaki dilin daha iptidaî bir şekli olduğu belirtilmektedir.
Sözlü Edebiyat
Tarih: 1 Ekim 2011 | Bölüm: Sözlü Edebiyat | Yorumlar: 2 Yorum var.
Sözlü Edebiyat, Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu dönem edebiyatı sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Maniheizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, M.Ö. 4000′li 3000′li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıl ortalarına kadar sürer. Bu uzun dönemin KökTürkler’e ait yazılı anıtların ortaya konduğu M.S. VI. yüzyıla kadar olan bölümü sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılır.
Bilindiği gibi söz yazıdan öncedir. Böyle olunca da yazılı edebiyat ürünlerinden önce, sözlü edebiyat ürünlerinin oluştuğu ortadadır. Bütün ulusların edebiyatında olduğu gibi Türklerin edebiyatında da sözlü edebiyatın doğuşu dinsel temellere dayanır. Sözlü edebiyat ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde, dinsel törenlerde üretilmeye başlanmış, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır.
Edebiyat türleri içinde ilk doğan tür olan şiir, sözlü edebiyatın anlatımında önemli bir rol oynar. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında da şiirin önemli bir yeri vardır.
Sözlü Dönemin Özellikleri
1. “Kopuz” adı verilen sazla dile getirilmiştir.
2. Ölçü olarak ulusal ölçümüz olan “hece ölçüsü” kullanılmıştır.
3. Nazım birimi “dörtlük“tür.
4. Dönemine göre arı bir dili vardır.
5. Dizelere genel olarak yarım uyak hakimdir.
6. Daha çok doğa,aşk ve ölüm konuları işlenmiştir.
7. Bu döneme yönelik elimizdeki en eski kaynak Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lügat-it Türk” adlı eseridir.