Atatürk’ün Gençlik Yılları
Tarih: 6 Haziran 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: 3 Yorum var.
Mustafa Kemal ve arkadaşları Harp Okulu’nu bitirdikten sonra Erkân-ı Harbiye’ye (Genelkurmay) çağrılmışlardır. Genç subayların Edirne ve Selanik’de bulunan İkinci ve Üçüncü Ordulara gönderilmeleri kararlaştırılmıştı. Kendilerine kura çekmeleri gerektiği fakat aralarında anlaşırlarsa buna lüzum kalmayacağı söylenmişti. Mustafa Kemal ve arkadaşları aralarında anlaşarak kimin nereye gideceğini belirlemişlerdi. Fakat çabuk anlaşmaları şüphe uyandırdığından, Mustafa Kemal Hayfa’daki Otuzuncu Süvari Alayın’da staj yapmakla görevlendirilmişti. Atatürk, böylece subaylık dönemine başlamış oldu. Bu işe ciddiyetle sarılmış, öğretmenlik konusundaki yeteneği ve sevgisi sayesinde başarı sağlamıştır.
Atatürk burada daha sonraki hayatı için önem taşıyan tecrübeler kazanmıştır. Devlet hayatındaki aksamaları, ordunun talim ve terbiyesindeki eksikliği, halkın kötü idare yüzünden çektiği sıkıntıları görmüştür. Atatürk, o dönemi ve bu yönde bir anısını şöyle anlatır:
“Bizim neslin gençlik yıllarında Osmanlılık telkin ve etkileri hâkimdi. İmparatorluk halkını meydana getiren Türk’ten başka milletlere, bu arada yanlış bir din anlayışıyla Araplara, sarayın, ordu ve devlet ileri gelenleri arasında bulunan soydaşlarının etkisiyle Arnavutlara özel bir değer veriliyor, onlardan söz edilirken “kavm-i necib” deyimi ile sıfatlandırılarak bu duygunun belirtilmesine çalışılıyor, memleketin sahibi ve devletin kurucusu olan biz Türkler, ikinci planda gelen önemsiz halk yığınları sayılıyorduk.”
Şair Mehmet Emin Yurdakul’un, ilk defa Manastır Askerî İdadisi’nde öğrenci iken okuduğum “Ben bir Türk’üm, dinim, cinsim uludur” mısrasıyla başlayan manzumesinde, bana ulusal benliğimin gururunu tattıran ilk anlatımı bulmuştum. Fakat ben asıl bunu, orduya katıldığım ilk günlerde, bir Anadolu çocuğunun gözyaşlarında gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu. Kendimi hiçbir zaman Osmanlılığın telkin ettiği başka milletleri öven ve Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusuna kaptırmadım.