Atatürk’ün Hayatı
Tarih: 21 Temmuz 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: Yorum yok.
Atatürk’ün hayatı, bir kahramanlık destanıdır. O, Türk topraklarından bir Güneş gibi doğarak, milletimizin kurtuluşuna önderlik etmiş eşsiz bir liderdir. Yabancı devlet adamları ve halkların hayranlık duydukları Ulu Önder’in yaşamı bu anlamda çok ayrıntılı incelenmeli, araştırılmalıdır.
O, yüksek bir karaktere sahip olduğu için hem yedi düvelin üstesinden gelmenin askerî sırrına nail olmuş hem de Türk toplumuna çağdaş bir görüntü kazandırmak için ulusumuza ışık olmuştur.
Yüce Önder’in yaşamını ayrıntılı bir şekilde okumak için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz. Ayrıca Atatürk’ün hayatını özet şeklinde kısaca okumak isterseniz “Atatürk’ün Hayatının Özeti” sayfamızdan yararlanabilirsiniz.
Atatürk’ün Çocukluğu
Tarih: 4 Haziran 2013 | Bölüm: Atatürk | Yorumlar: 25 Yorum var.
Zübeyde hanım, genç yaşta babasını kaybeden Atatürk ve kardeşi Makbule’yi alarak kardeşi Hüseyin Ağa’nın yanına gitmiştir. Ancak oğlunun eğitim hayatı yarım kalmasın diye tekrar Selanik’e dönmüştür. 1894’de Selanik Mülkiye Rüştiyesi’ne giden Atatürk, matematik öğretmeni Kaynak Hafız’ın sert disiplini karşısında okuldan uzaklaşmış, Askeri Rüştiye’ye gitmiştir. Selanik Askeri Rüştiyesi disiplinli ve düzeyli eğitimiyle Atatürk’ün yetişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Matematik öğretmeni Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Efendi tarafından kendisine “Kemal” adını vermiştir. Bundan sonra Mustafa Kemal diye anılmıştır.
Rüştiyeyi bitiren Atatürk, 1896’da Manastır Askeri İdadisi’ne geçer. Manastır, Makedonya’da kalabalık asker grubunun bulunduğu, çeşitli Balkan uluslarının milliyetçi hareketlerinin etkili olduğu bir ordu ve vilayet merkezi idi. Manastır Askeri İdadisi’nde İttihat ve Terakki Partisi’nin ünlü hatibi Ömer Naci, Mustafa Kemal’in sınıf arkadaşı olup, O’nun fikrî gelişiminde önemli bir etkisi olmuştur. Şiir, edebiyat ve hitabete ilgisi başlamıştır. Fakat, Türkçe öğretmeni ona, kendisini askerlikten uzaklaştıracağı korkusuyla şiirle ilgilenmeyi yasaklamıştır.
Mustafa, ilk önce mahalle mektebinde öğrenim hayatına başlamış, sonra da babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçmiştir. 1888 yılında babasını kaybetmiş, bir süreliğine dayısının yanında kalarak eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır. Makbule Atadan’ın anılarından anlaşıldığı üzere; Mustafa, kardeşleri Makbule ve Naciye ile ceviz oyunu, saklambaç ve daha bir çok değişik oyunlar oynarmış. Çok hareketli olan Mustafa, kız kardeşleri ile şakalaşır, bir çok muziplikler yaparmış. Aslında mizaç olarak sert bir yapıya sahip olan Mustafa, kız kardeşi Makbule’nin itaatkâr olmasından dolayı ona pek kızmazmış.