Edebi Sanatlar – Söz Sanatları
Tarih: 16 Ekim 2011 | Bölüm: Söz Sanatları | Yorumlar: 3 Yorum var.
Edebiyatta kullanılan söz sanatları (edebi sanatlar), özellikle şiirde anlam inceliği sağlama ve derin bir anlatım ortaya koyma açısından büyük önem taşımaktadır. Şiirde estetik ve anlam derinliği, kullanılan söz sanatlarının gücüyle çoğu zaman paraleldir. Çünkü insanlar okudukları zaman hemen anladıkları şiirlerden çok, iki üç kere okuyarak veya üzerinde çok düşünerek anlayabildikleri şiirleri tercih etmektedirler.
Edebî sanatlar, Divan Edebiyatı’nda çok daha ayrıntılarıyla kullanılmıştır. Bunun yanında Halk Edebiyatı’nda ve günümüz edebiyatında da söz sanatları sıkça kullanılmaktadır. Aşağıda bütün edebî sanatlar sıralanmıştır. Sanatların eski edebiyattaki adlandırılışlarıyla birlikte, günümüzdeki adları da “alfabetik olarak” verilmiştir. İstediğiniz başlığa dokunarak içeriğe ulaşabilirsiniz:
Mecaz-ı Mürsel – Ad Aktarması Sanatı
Tarih: 16 Ekim 2011 | Bölüm: Söz Sanatları | Yorumlar: 18 Yorum var.
Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Bir sözün benzetme amacı gütmeden gerçek anlamının dışında başka bir sözün ya da kavramın yerine kullanılmasıdır. Kavramlar arasında benzetmenin dışında, gerçek veya mecazlı anlamlar arasında parça-bütün, özel-genel, neden-sonuç… gibi ilgiler bulunur.
Aşağıdaki örnek cümlelerde yapılan ad aktarması, parantez içerisinde gösterilimiştir:
– İşe alınman için dün şirketle görüştüm. (İnsan)
– Yarın sınıfı 9/H sınıfı yapacak. (Öğrenci)
– Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi. (Yazar)
– Nihatın golüyle tüm stad ayağa kalktı. (Seyirci)
– O evine çok bağlı bir insandır. (Ailesi)
– Bu olay üzerine bütün köy ayaklandı. (Halk)
– İstanbul’dan kalkan uçak az önce Adana’ya indi. (Havaalanı)
Mecaz-ı Mürsel, aynı zamanda “ad aktarması” ve “düz değişmece” olarak da adlandırılmaktadır. Ad aktarmaları, ilgilerine göre birkaç farklı başlık altında gösterilmiştir:
Sözcükte Anlam
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcükte Anlam | Yorumlar: 12 Yorum var.
Sözcük ve eş anlamlısı olan kelime, en kısa tanımıyla anlamlı ve işlevli ses veya ses birliğidir. O, gelmek, at, güzel, çocuk, ile, bu, ve, ah örneklerinin hepsi birer sözcüktür. Bu tanıma göre bu metinde araya bir boşluk bırakılarak yazılan her birliğin bir sözcük olduğu yargısına kimse itiraz etmeyecektir. Bununla birlikte bir metinde gelmek fiili, geldi, geliyor, gelmiş, gelen vb. farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bunların her birini sözcük olarak saymak yanlış olmaz. Ancak bunların her biri aynı sözcüğün farklı bir ekle çekimlenmiş biçimidir ve taşıdıkları anlamlar sözlükte tek bir maddede verilir. Buna karşılık arapsaçı, açgöz, şeytan tüyü, arı kovanı gibi birden çok sözcükten meydana gelen örneklerde her bir örneğin sözlüklerde bulabileceğimiz anlamları vardır. Buna rağmen bitişik yazıldıkları için arapsaçı ve açgöz tek sözcük sayılırken, ayrı yazılan şeytan tüyü iki, arı kovanı gibi ise üç sözcük kabul edilecektir.
Sözcük, çoğu zaman, dilin kendi başına anlamı olan en küçük parçası, diye tanımlanır. Ağaç, hayal, dost gibi sözcükler buna örnektir. Bazı sözcükler ise tek başına anlam taşımayıp diğer sözcüklerle bir araya geldiğinde belli bir anlam ifade eder: için, gibi, göre vs. Sınavlarda sözcük anlamına dayalı sorular değişik soru biçimleriyle karşımıza çıkar. Kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır?” gibi bilgiye dayalı olduğu halde, kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde “gün” sözcüğü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?” gibi sözcüğün cümle içindeki yorumuyla ilgilidir. Hatta yoruma dayalı sorular sözcük anlamıyla ilgili soruların çoğunu oluşturur.
Sözcük terimiyle ilgili içinden çıkılması zor başka durumlar da vardır: dişe diş “aynı biçimde, aynı araçları kullanarak“, baş başa “birlikte, beraberce” örnekleri ayrı yazılmış sözcüklerden meydan gelmekle birlikte sözlük anlamlan olan birliklerdir. Ayrıca üzümünü ye bağını sorma gibi cümle boyutunda olmakla birlikte aslında “yararlan, ama kaynağını araştırma” anlamına gelen bir deyimdir. Tek bir sözcükten ibaret olan öğeler de cümle olabilir: Dur!