Televizyon Bağımlılığı
Tarih: 7 Ekim 2014 | Bölüm: Teknoloji | Yorumlar: 9 Yorum var.
Özellikle gençlerde ve çocuklarda görülen televizyon bağımlılığı nedir, televizyon bağımlılığından kurtulma yolları nelerdir, çok televizyon izlemenin zararları, televizyonun Türk insanı üzerindeki yıkıcı etkileri nelerdir gibi soruların cevaplarını bulabileceğiniz bu yazımız; daha önce yazdığım “Bilgisayar Bağımlılığı” konusuna paralel olarak günümüzde yaygınlaşan aptal kutusu bağımlılığına bir eleştiri olması amacıyla kaleme alınmıştır.
Yaklaşık bir aydır Türkiye’nin gündeminde “Türksat 4/A” uydusuna geçişle ilgili yapılması gerekenler ve insanların yaşadıkları sıkıntlar yer aldı. Uydu değiştiği için bütün frekansların güncellenmesi gerekti. Teknoloji ile arası iyi olanlar bu ayarları kendileri halledebilirken, birçok insan uyducuların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Bu süre zarfında insanların yakınma sözleri, gerçekten inanılmazdı: “Evimizde bir televizyon bile izleyemiyoruz, çoluk çocuk perişan olduk, yapacak bir şey bulamayınca gün boyu evde uyuyoruz, dizilerimizi kaçırdık sorumlulara bunun hesabı sorulmalı…”
Yukarıdaki sözleri duyunca, “Hadi ordan, şaka yapıyorsunuz.” diyebilirsiniz Fakat gerçekten haberlerde izlediğim insanlardan derlediğim bu sözlerin hepsi gerçek! İnsanların ellerinden yaşam alanları, ekmeği suyu alınmışçasına, televizyonsuz kaldıkları için isyan etmeleri sizce de çok acı bir tablo değil mi? Aynı insanlar günlük hayatlarında ne büyük sıkıntılarla baş etmeye çalışıyorlarken, bu feryat figan baştan sona ziyan olan bir aptal kutusu için yapılıyor. Bu da ayrı bir vahim tablo.
Teknoloji Akıllandıkça, İnsanlar Aptallaşıyor!
Tarih: 30 Nisan 2013 | Bölüm: Teknoloji | Yorumlar: 1 Yorum var.
Hayatımızın artık iyiden iyiye içinde olan teknolojik ürünler, gün geçmiyor ki daha üstün yeteneklerle yeniden ortaya çıkmasın. Çoğumuzun hayallerini aşan teknolojik gelişmeler, günlük yaşamımızı büsbütün kolaylaştırıyor. Yeni çıkan teknolojik aletlerin tamamını kullansak, o kadar kaygısız ve rahat bir yaşam biçimine kavuşuyoruz ki sormayın. Sorunlar da tam bu anda aşırı edilgen olmamızla başlıyor aslında…
Tarihi çağların birbirini belli zaman aralıkları ile takip ettiklerini görürüz. Demir Çağı, Tunç Çağı vs. hep belli bir düzen içerisinde ilerlemiştir eski tarihlerde. Fakat teknolojik gelişmeler, özellikle son 100 yıl içinde o kadar hızlı gelişiyor ki, hızına yetişene aşk olsun! Jetgiller adlı çizgi filmde izlediğimiz birçok şey, artık günlük yaşamın içinde yerini almaya başladı. Hayallerimize sığdıramadığımız robot teknolojileri, bir yaşam biçimi hâline geldi. En yaşlılarımız bile işin kolayına kaçarak makine teknolojilerini dibine kadar kullanma eğilimindeler şimdi.
Şimdi aklınıza “İyi de kardeşim, teknoloji bilim ile gelişir. Bilim de gelişmişliğin göstergesi olduğuna göre, insanlar neden aptallaşsın ya hu?” diye bir soru gelebilir. Ben hemen bu gelişmelerin insanları nasıl aptallaştırdığını anlatayım:
Türkçe Karakter Sorunu
Tarih: 8 Ağustos 2012 | Bölüm: Teknoloji | Yorumlar: 8 Yorum var.
Teknoloji dünyasındaki hızlı gelişmeler, dünyadaki bütün uluslara seslenebilmek için farklı dilleri kapsayacak biçimde ilerletilmeye çalışılsa da, diller için “karakter” sorunları tam olarak atlatılmış değil. Dünyanın her yerinde bulunan, yaygın teknolojik aletleri kullanan bireyler, o aletlerin kendilerince –kendi dillerince– kullanılabilmesini istiyorlar. Bir Çinli, her şeyin Çince; bir Türk de her şeyin Türkçe olmasını istiyor. Kuşkusuz doğal olan bu tutum için, araç gereçlerin bütün uluslara seslenebilmesini sağlamak, belli boyutta büyük sıkıntılar oluşturuyor. Fakat gelişen teknoloji sayesinde, bir saate bile onlarca dil eklenebiliyor.
Dünya dilleri içerisinde, çok konuşulan ve önemsenen dillerden biri olan Türkçe de, hâliyle birçok teknolojik alete –genellikle– bir “ek dil” olarak ekleniyor. Bu durumu, emperyalist politikalarına alet edip, kutlu dilimizi hiç sayan ve en küçük dilleri bile o cihazlara eklerken Türkçemizi görmezden gelenler olsa da, Türk dilinin önemini bilen birçok üretici, ürettiği şeylerin dilimizle de kullanılabilmesini sağlıyor. Bilişim gelişmelerinin Abd ve Japonya gibi belli yerlerde odaklanması nedeniyle, diller bütün ürünlerde düşünülemiyor. Bazen üretilenler, sadece üretildiği ülkenin diline uygun olarak sunuluyor. Bunların başka ülkelerde kullanılması da, o dili bilmeyenleri zor duruma düşürüyor. Her ne kadar bu sorunlar kişileri zor duruma düşürse de, şimdilerde birçok teknolojik ürünün en küçük dilleri bile destekleyecek biçimde üretilmesi, zorlukları ortadan kaldırıyor.
Teknolojik aletlerde Türkçe karakter kullanamamanın haricinde bir de “kullanmak istememe” durumu var. Bazen öyle uygulamaları kullanıyoruz ki, “ı, ş, ğ” gibi karakterleri desteklemiyor ve biz onları zorunlu olarak “i, s, g” gibi karakterlere dönüştürerek kullanmaya çalışıyoruz. “Carsiya gidebilmek icin, hepimiz arabaya sigmaya calistik.” gibi berbat bir yazımla işimizi görmeye çalışıyoruz. Fakat bunu “zorunlu” olarak yapıyor, Türkçe karakterleri kullanabileceğimiz uygulamalarda dilimizi özenle kullanmaya çalışıyoruz. Fakat bazıları, sanki dilimizi böyle yıpratmaktan hoşlanırlar gibi Türkçe karakterleri kullanmaktan her ortamda kaçınıyorlar. Msn’de Türkçe karakter kullanmak sorun oluşturmuyorken, çok az insan “ğ” harfini kullanarak ileti oluşturuyor. Veya çeşitli ağ kümelerinde Türkçe karakter kullanmak sorun çıkarmıyorken, birçok kişi soyunu “Turk“, dilini de “Turkce” yapacak kadar kopuyor öz değerlerinden.
Sayfanıza “Türkçesi Varken” Bölümü
Tarih: 6 Ağustos 2012 | Bölüm: Teknoloji | Yorumlar: 8 Yorum var.
İki gündür “Ajax Tab Menü” yü oluşturabilmek için uğraşıyordum. Aslında bu menüyü çok önceden yapmayı kafama koymuş ve de biraz çalışmıştım; fakat becerememiş vazgeçmiştim. İki gün önce bu menüyü oluşturmak için çalışmalara başladım ve dün gece nihayet bitirebildim. Şu anda sorunsuz çalıştıyor diye biliyorum. Eğer kusuru varsa, yorumla bildirirseniz sevinirim.
Dün ve ondan önceki birkaç gün içerisinde sayfamızdaki “Türkçesi Varken…” bölümünü nasıl oluşturduğumu soran e-postalar aldım. Bunun üzerine her arkadaşa tek tek yanıt vermek yerine, burada bir yazı ile bunu basitçe anlatmak istedim. Aslında bu yazımı dün yazacaktım; fakat bir iki sorundan dolayı yazıyı yazmam biraz gecikti. Bunun için de özür diliyorum ve aceleyle bu yazımı yazmaya başlıyorum. “Basitçe” diyorum ya, zannetmeyin ki zor bir iştir de ben basitçe anlatıyorum. Zaten çok basit bir şey.