Taklitlerimizden Sakının!
Tarih: 9 Ağustos 2012 | Bölüm: Günce | Yorumlar: 11 Yorum var.
Yeryüzündeki birçok üründe olduğu gibi, internet sitelerinde de taklitlere çok sık rastlanabiliniyor. Çoğu kişinin pek uygun görmediği bu durum, ne yazık ki insanları kaliteli çalışmaları paylaşmaktan uzaklaştırıyor. Evet, çalışmaları başka yerlerde kullanılamayacağı biçimlerde yayımlamak mümkün; fakat bu da hem zahmetli oluyor hem de insanda sanki çalışmayı bir yere hapsediyormuş gibi bir his uyandırıyor.
Emeğe saygının kalmadığı şu dönemlerde, açılan birçok ağ kümesinin (web sitesinin) üç beş saat sonra taklidi çıkabiliyor. Günlerce emek çekerek oluşturduğunuz yazılar, resimler veya diğer belgeler, iki saniyelik bir işlemle başka ağ kümelerine taşınıp, kaynak belirtilmeden kullanılıyor. Ne yazık ki Türkiye’de özellikle sanal ortamda kişiler paylaştıkları içeriğin kaynağını belirtmekten kaçınıyorlar.
Hâlbuki kaynak belirtmek, bir bakıma o içeriği oluşturan, onun oluşturulmasında emeği olan kişiye bir teşekkürdür. Fakat birçok kişi bunun bilincinde değil. Bunun dışında bazı kişiler, resmen “aşırıcılık” yapıyorlar. On dakikada kurdukları bir sistemle, sanal ortamdaki bütün yazıları özensizce kendi sitelerine kopyalayıp, sonra da “Paylaşım yaptım!” diye bir köşeye kuruluyorlar. Söz gelimi, birçok öğrencinin isteği üzerine derleyerek sunduğum “… Türünün Tarihi Gelişimi / Temsilcileri” başlıklı yazıların tamamı, en başta bu ağelinde paylaşılmasına rağmen, şu anda en az bin tane sitede bulunmaktadır. Gidip gezin o siteleri, hiçbirinde kaynak bulamazsınız. İşte bunlar, kişileri güzel çalışmalar yapmaktan soğutuyor.
İnternette Bilgi Kirliliği
Tarih: 15 Temmuz 2011 | Bölüm: Benim Kalemimden, Teknoloji | Yorumlar: 3 Yorum var.
Herkesin duygu ve düşüncelerini özgürce paylaşabildiği bir ortamdır internet. Bu özgürlük, aslında toplumlarda demokrasinin hakkıyla benimsenmesinde etkili olmaktadır. Çünkü farklı görüşler ve her türlü alanda derlenmiş bilgiler paylaşılabilir bu ortamda. Böylece ilgi ve bilgi alanlarına göre, sonu gelmez bir ansiklopedi oluşur sanal ağlar üzerinde. Aradığımız, ilgilendiğimiz nice konular hakkında hem bilgi sahibi kişilerin paylaştığı yazı ve belgelerden hem de milyonlarca insanın ilgilendiğimiz konu hakkındaki düşüncelerinden yararlanabiliriz.
Doğru ve yerinde kullanıldığında çok etkili bir bilgi kaynağı olarak karşımıza çıkan internet, ne yazık ki bu konuda duyarlı olmayan insanların kaynağı ve doğruluğu belli olmayan her türlü bilgiyi paylaşma gayreti içine girmesi, internette doğru bilgiyi bulmanın çok zor hâle gelmesine neden olmaktadır.Bir yanda ilgilendiği alan ile ilgili onlarca kaynaktan beslenen ve nesnel bir tutumla insanları bilgilendirmeye çalışan kişiler bulunuyorken; diğer yanda sazan misali her türlü söylentiyi doğruluğu kanıtlanmış bir bilgi gibi sunmak isteyen bilgi yoksunları bulunuyor. Bu durum, sanal ortamda büyük bir karmaşa ve erişim sorunu oluşturuyor.
Rss İle İzleme…
Tarih: 29 Ocak 2008 | Bölüm: Teknoloji | Yorumlar: 2 Yorum var.
Güncel ağ kümelerinde (web sayfalarında) genellikle turuncu; fakat birçok renkte olabilen bir “düğme” görürsünüz. Yazışmalıklarda, günlüklerde veya genel olarak işleyen çeşitli sayfalarda hep bu rss düğmelerini görürsünüz; fakat belki de bugüne kadar onlara tıklamışlığınız yoktur. Bu yazımda hem “ÇokBilgi.Com” u rss beslemeleriyle nasıl takip edebileceğinizi hem de genel olarak rss’nin ne işe yaradığına değineceğim.
Nedir bu “Rss”?
Rss, bu hizmeti sağlayabilecek alt yapısı bulunan ağ kümelerindeki güncellemeleri, yeni yazıları, içerik değişikliklerini… en kısa ve hızlı yoldan görüntüleyebileceğiniz bir sistemdir. İsteğinize göre sayfanın yalnızca takip edeceğiniz bölümdeki gelişmeleri izleyebileceğiniz güzel bir yöntemdir. Söz gelimi, borsa hareketliliklerini takip etmek için kullanılan tabelalardaki gibi, izlediğiniz ağ kümelerindeki güncellemeleri de rss aracılığıyla görebilirsiniz.
“Peki, ağ kümesine girip de yeni bir içerik eklenmiş mi veya güncelleme yapılmış mı diye bakmak varken, neden rss’yi kullanayım?” diye soranlar olacaktır mutlaka içinizden. Efendim, rss ile verileri çok kısa sürede aldığınız için hiç zaman kaybı yaşamazsınız. İzlediğiniz ağ kümesine girdiğiniz zaman, oradaki tüm resimlerin – biçimlendirme dosyalarının (css falan) yüklenmesini beklemek zorunda kalırsınız. Bu da hem gereksiz yere zamanınızı alır hem de gereksiz veri aktarımıyla kotanızı doldurur. Rss sayesinde, 2 dakika içerisinde sık sık girdiğiniz 50 ağ kümesindeki gelişmeleri görebilirsiniz. Bu 50 ağ kümesine tek tek girip yeni bir içeriğin olup olmadığına baktığınızı düşünsenize…
Yukarıdaki konuya ek olarak “Rss ile sayfaları takip edebilmek için ayrıca bir program kullanmaya gerek var mıdır?” sorusu, aklınıza gelebilir. Bunu da şöyle açıklayayım: Rss kullanımı, internette gezinirken kullandığınız tarayıcıya göre değişiklik gösterir. Sık kullanılan üç tarayıcı olan “İnternet Epxplorer, Mozilla ve Opera” rss akışını izleyebilmek için yeterli güce sahiptir. Onun için rss ile bir sayfayı izlemek için ayrıca bir program kullanmanıza gerek yoktur.