Deneme ve Sohbet (Söyleşi) Arasındaki Farklar
Tarih: 24 Mayıs 2020 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 1 Yorum var.
Edebi türler arasında bazı benzerlikler ve farklılıklar olabilir. Deneme ve söyleşi türünün de ilk bakışta birbirine çok benzediğini düşünebiliriz. Okuduğumuz bir metnin veya paragrafın deneme mi yoksa sohbet türüne mi ait olduğunu anlamak bazen küçük farklılıkları görmeyi gerektirebilir. Bu nedenle sorularda sıklıkla karşımıza çıkarılan bu konuyu, bu yazıda sizler için açıklamaya çalışacağız.
Öncelikle sohbet ve söyleşinin aynı anlama geldiğini bilmeniz gerekiyor. Yani edebiyatımızdaki sohbet türünün diğer adı söyleşidir. Şimdi sırayla söyleşinin ve denemenin tanımlarını yaparak başlayalım. Söyleşi, “bir bilim veya sanat konusunu, konuşmayı andıran biçimde inceleyerek anlatan edebiyat türü” olarak tanımlanır. Bu edebiyat türü hakkında daha ayrıntılı bilgiyi “Söyleşi” sayfamızdan alabilirsiniz. Deneme ise “herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türü” olarak tanımlanmaktadır. Bu edebi tür hakkında daha ayrıntılı bilgiyi “Deneme” sayfamızdan alabilirsiniz.
Yukarıdaki tanımlara bakıldığında iki edebi türün de günlük hayattan birçok konu üzerine yazılabileceği, samimi ve yalın bir dilin kullanıldığı ve kişisel düşüncelerin ifade edildiği görülebilir. Bu benzerlikler nedeniyle bir soruyu okuduğumuzda, onun öznel düşünceler içermesi, içten bir üslup ile kaleme alınması veya konusunun günlük hayatın içinden olması “Bu metnin türü deneme mi, söyleşi midir?” sorusunun cevabını bulmamızı sağlayamaz. O hâlde dikkat edeceğimiz noktalar nelerdir? Hemen sıralayalım.
Mecaz – Değişmece Sanatı / Edebi Sanatlar
Tarih: 16 Ekim 2011 | Bölüm: Söz Sanatları | Yorumlar: 2 Yorum var.
Bir sözcüğün gerçek anlamlarından (temel ve yan anlamlarından) sıyrılarak,başka bir sözcüğün yerinde kullanılmasıdır. Sözcükler cümle içerisinde ya da en azından başka sözcüklerle öbekleşerek mecazlı anlam kazanır. Deyimler,mecazlı öbeklerin en tipik örnekleridir. Atasözlerinde de mecaz bolca kullanılır.
Mecaz sanatı, bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatıdır.
ÖRN: Aşkın aldı benden beni,
Bana seni gerek seni,
Ben yanarım dün ü günü,
Bana seni gerek seni.
Yunus Emre
Yukarıdaki dörtlükte “yanmak”, aşağıdaki dörtlükte de “deynek” sözcüğü mecaz sanatına örnektir.
Anavarza at oynağı,
Kana bulanmış gömleği,
Kıyman a zalimler kıyman,
Kör karının bir deyneği.
Sözcüğe mecazlı anlam yüklenmesinde iki ana yöntem vardır:
Maniler
Tarih: 1 Ekim 2011 | Bölüm: Mani | Yorumlar: 45 Yorum var.
Tanımı: Mâni, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var.
İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.
Özellikleri:
1. Sözlü edebiyat ürünlerindendir.
2. Genellikle bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5,6,7,8 hatta 14 olan maniler de vardır.
3. Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
4. Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Özellikle yüzük oyunları ve mangal sohbetlerinde söylenirler.
5. Maninin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
6. Üçüncü mısraın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar.
7. Anlam bakımından bir bütünlük gösteren maninin başlıca karakteri kendi kendine yetmesidir.
8. Manilerde konu sınırı yoktur. Genelde aşk, toplum olayları, ölüm, iyilikler, hasret, evlat sevgisi vb. konuları işlenir.
9. Maniler, Divan Edebiyatı‘ndaki “tuyuğ“un karşılığıdır.
...Mani Örnekleri… |
|
Mani Örnekleri – 1 | Mani Örnekleri – 2 |
Mani Örnekleri – 3 | Mani Örnekleri – 4 |
Mani Örnekleri – 5 | Mani Örnekleri – 6 |
Mani Örnekleri – 7 | Mani Örnekleri – 8 |
Mani Örnekleri – 9 | Mani Örnekleri – 10 |
Mani Örnekleri – 11 |
Yazılı Anlatım
Tarih: 1 Ekim 2011 | Bölüm: Yazılı Anlatım | Yorumlar: 1 Yorum var.
Duygu ve düşünceleri, başkalarına aktarmanın bir yolu yazılı anlatımdır. Yazılı anlatım, okunmak üzere oluşturulan ve diğer sanatların somut ürünlerinde olduğu gibi kendi içinde bir bütünlük taşır. Yazının belli bölümlerinin, uygun ifadelerle bir araya getirilmesi ile oluşan bu bütünlüğe “kompozisyon” denilmektedir. İnsanın duygu ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşırken, kuşkusuz dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlara dikkat ederek ortaya konulan yazılı metinler, daha etkileyici olmaktadır.
Farklı parçaları, uyumlu ve düzenli şekilde bir araya getirmeye kompozisyon denir. Fransızca kökenli bir kelime olup, düzenleme anlamındadır. Kompozisyon kelimesini, genel anlamı içinde değerlendirecek olursak, yaşadığımız dünya ve evrenin kendisi de bir kompozisyondur.
Bir mimarî eser nasıl meydana gelir? Mimar ve mühendisler, binanın kâğıt üzerinde projesini hazırlar. Elektrikçi, elektrik kablolarını döşer. Duvar ustası duvarını belli ölçüler doğrultusunda örer. İşçiler harcını kararınca karar… vb. Bütün bu çalışmaların sonunda bir mimarî eser ortaya çıkar.