Gizli Özne Nedir?
Tarih: 30 Mayıs 2020 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Türkçede öznenin dört türünden biri olan gizli özne, cümlenin ögeleri bulunurken cümlede bulunmayan fakat okuyucu tarafından var olduğu kabul edilen bir ögedir. Aslında bu Türkçenin isim ve fiil çekiminin dilimize kazandırmış olduğu bir özelliktir. Yüklemde bulunan şahıs veya iyelik ekleri, işin kim tarafından yapıldığını veya varlığın kime ait olduğunu gösterdiği için bu cümlelerde çoğunlukla özne kullanmak gereksiz kabul edilir. Bu tür cümlelerde var olduğu kabul edilen özne türü, gizli öznedir.
Gizli özne, bazı kaynaklar tarafından öznenin bir türü olarak kabul edilmez. “Özne nasıl bulunur?” başlıklı yazımızda kaleme aldığımız üzere, öznenin gerçek özne, sözde özne ve örtülü özne olmak üzere başlıca üç çeşidi bulunur. Bununla birlikte, cümlenin yüklemine bakarak işin kim tarafından yapıldığını açıkça anladığımız fakat cümlede yazılmamış olan gizli özne de öznenin dördüncü türü olarak kabul edilmelidir. Tanımlayacak olursak, “cümledeki iş, oluş, hareket veya durumun kim veya kimler tarafından yapıldığı yüklemdeki şahıs eklerine bakılarak anlaşılan ve cümlede yazılmayan öge çeşidine” gizli özne denir.
Cümlede sözcük durumunda bulunmayan gizli özneler, genellikle Türkçedeki “ben, sen, o, biz, siz, onlar” kişi zamirleriyle ifade edilirler. Örneğin “Bu kitabı yeni aldım.” cümlesinin ögeleri “belirtili nesne – zarf tümleci – yüklem” şeklindedir. Görüldüğü üzere bu cümlede temel ögelerden biri olan özne sözcük hâlinde bulunmamaktadır. Şimdi özneyi bulmak için yükleme işin kim tarafından yapıldığını soralım: “Bu kitabı kim aldı?” Bu soruya “ben” şeklinde cevap verebiliriz. Çünkü işin kim tarafından yapıldığını, bir çekimli fiil olan “aldım” yüklemindeki şahıs ekine bakarak anlayabiliriz. İşte bu “ben” kelimesi gizli özne olarak kabul edilir.
Cümlenin Temel ve Yardımcı Öğeleri Nelerdir?
Tarih: 20 Mart 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Cümlenin ögelerinden özne, yüklem, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleci; bir cümlenin meydana gelmesinde aynı düzeyde etkili değildir. Bir cümlede zarf tümleci veya yer tamlayıcısı kullanılmayabilir. Özne gizlenmiş veya nesne verilmemiş olabilir. Fakat Türkçede bir cümlenin mutlaka yüklemi olmak zorundadır. Bu nedenle cümledeki ögeler içinde en önemlisi yüklemdir. Eksiltili cümleler dışında Türkçede yüklemsiz cümle yoktur. Çünkü yüklem, çekimli bir fiil veya ek fiil almış bir isim olarak cümlede yargıyı üzerinde toplayan ögedir. Bu nedenle yüklem, cümlenin diğer tüm ögelerini arkasından çeken bir lokomotif gibidir.
Türkçede yüklem cümlenin vurgusunu belirleyen, işi yapan şahsı ve eylemin gerçekleşme zamanını gösteren bir ögedir. Ayrıca cümledeki diğer tüm ögeleri bulduran sorular yükleme sorulmaktadır. Ayrıca cümlenin yapı ve anlam özelliklerini belirlerken de yine yükleme bakılır. Bir cümlenin kurallı veya devrik olması, yüklemin yerine bağlıdır. Hatta bir cümlenin çatı özelliğini belirlerken, mutlaka çekimli fiil olan yüklem ögesinin nesne ve özne ile olan ilişkisine bakılır. Yani yüklem, bir cümlenin temel taşıdır ve diğer ögeleri mantıklı bir bütünlük içerisinde bir araya toplayan lider ögedir. Yüklemler sayesinde kelimeler yargı ifade eder. Ayrıca Türkçenin söz dizimi her zaman “Özne + Tümleç + Yüklem” şeklindedir. Yani dilimizin söz dizimi bile yüklem üzerinden şekillenmiştir.
Yüklem, başka hiçbir ögeye ihtiyaç duymaksızın tek başına cümle niteliği taşır. Yüklem dışındaki ögeler ise istedikleri kadar arka arkaya sıralansınlar, bir yüklemleri olmadan cümle niteliği kazanamazlar. Örneğin “Gördüm.” yüklemi bir cümle niteliği taşır. Bu kelime tek başına bir cümledir. Bu cümleyi “Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı geçen gün çarşıda gördüm.” şeklinde yazarsak, ondan önce gelen ögelerin tamamı (nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı) yüklemin anlamını daha iyi ifade edebilmek için yardımcı öge olarak kullanılmışlardır. Eğer yazdığımız ikinci cümlede yüklem olmasaydı, “Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı geçen gün çarşıda” ifadesi hiçbir yargı ifade etmediği için cümle niteliği taşımayacaktı. Gördüğümüz üzere yüklem, cümle için en temel ögedir.
Örtülü Özne Nedir?
Tarih: 13 Mart 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 1 Yorum var.
Cümlenin temel ögelerinden biri olan öznenin dört çeşidinden biri olan örtülü özne, edilgen çatılı fiiller yüklem olduklarında kullanılan özne türüdür. Bilindiği üzere özne, cümlede yüklemin gösterdiği işi yapan kişi veya varlıktır. Fakat burada öznenin dört farklı türü olduğunu düşünmek ve yüklemin çatısının ve aldığı başka eklerin de önemli olduğunu bilmek gerekir. Örtülü öznenin kullanılabilmesi için yüklemin mutlaka edilgen çatılı olması, yani yüklemin gösterdiği işi yapan kişinin gizlenmiş olması gerekmektedir. Bununla birlikte cümlenin içinde “tarafından, etkisiyle” gibi bazı kelimeler kullanılarak işi yapanın gösterilmesi gerekmektedir. Bu nedenle örtülü özne için “edilgen çatılı yüklemi olan cümlelerde gösterilen özne” şeklinde bir tabir kullanmak mümkündür. Birazdan ayrıntılarına değineceğiz fakat önce edilgen çatılı yüklemler ve diğer özne türleri hakkında birkaç hatırlatma yapalım:
Bilindiği üzere edilgen çatılı fiiller yüklem olduğunda cümlede özne bulunmaz. Zaten edilgen çatının mantığı, yüklemin gösterdiği işin gizlenmesidir. Örneğin “Alper arabayı özenle yıkadı.” cümlesinde arabanın kim tarafından yıkandığı bellidir. Burada işi yapan kişi olan Alper gerçek öznedir. Fakat bu cümleyi “Araba özenle yıkandı.” şeklinde kullanırsak, burada arabanın kim ya da kimler tarafından yıkandığı gizlenmiş olur. İşte bu cümlenin çatısı edilgendir. Edilgen çatılı cümlelerde özne gösterilmediği zaman varsa nesne, özne görevi yüklenir ki buna da “sözde özne” denir. Bunun için bu cümledeki “araba” sözde öznedir. Tam burada cümlenin çatısı yine edilgen kalmakla birlikte, “tarafından” gibi bir kelime yardımıyla işin kimlerce yapıldığını gösterelim: “Araba görevliler tarafından özenle yıkandı.” cümlesinde yüklem edilgendir; fakat işi yapan gösterilmiştir. İşte bu cümlede “görevliler” örtülü özne göreviyle kullanılmış olmaktadır.
Örtülü öznenin kullanılabilmesi için iki şartın sağlanması gerekir: Bunlardan birincisi cümlenin yükleminin mutlaka edilgen olması, ikincisi ise cümlede “… tarafından, etkisiyle, yüzünden, nedeniyle, -ca” gibi ek veya kelimelerle öznenin gösterilmesidir. Yüklemin edilgen olması tek başına yeterli değildir; çünkü edilgen çatılı fiiller yüklem olduğunda bazen cümledeki nesne, öznenin yerini tutabilir ki burada sözde özne kullanılmış olur. Unutulmamalıdır ki sözde öznenin olduğu cümlelerde özne tamamen gizlenmiştir, bunun için nesneye özne görevi yüklenir. Fakat örtülü öznenin kullanıldığı cümlelerde özne apaçık gösterilmektedir; fakat cümlenin yüklemi hâlâ edilgen yapıdadır. Şimdi tüm bu dediklerimizi dört özne türünü de açıklayacak şekilde belirtelim:
Zarf Tümleci Nasıl Bulunur?
Tarih: 12 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 8 Yorum var.
Cümlenin öğelerinden zarf tümleci nedir, nasıl bulunur ve soruları nelerdir gibi konulara bu yazımızda cevap bulabileceksiniz. Zarf tümleci, “yüklemde gösterilen iş, oluş veya yargının durumunu, zamanını, yönünü, miktarını veya koşulunu belirten” ögelerdir. Tanımdan anlaşıldığı üzere zarf tümleci, doğrudan yüklemi gösteren bir ögedir.
Zarf tümlecini bulmak için yükleme “nasıl, ne zaman, niçin, neden, niye?” soruları sorulur. Bu sorular, zarf tümlecinin aslında farklı alt dallarını gösterir; fakat genel anlamda hepsi zarf tümleci olarak adlandırılır. Zarf tümleci genellikle yüklemden önce bulunur diye bir kural yoktur, cümlenin başında veya sonunda bile görülebilir. Ayrıca bir cümlede birden çok zarf tümleci olabilir.
Örnek: – Hava kararmadan eve dönmeyi düşünüyoruz. (ne zaman?)
– Renk körü olduğum için ehliyet alamadım. (neden?)
– Sizi görünce eski günlerimi hatırladım. (ne zaman?)
– Topallayarak ilerlemeye çalışıyordum. (nasıl?)