Komadan Çince Konuşarak Uyandı!
Tarih: 16 Şubat 2016 | Bölüm: Dilbilim | Yorumlar: 1 Yorum var.
Başlıkta okuduğunuz gerçekten ilginç olan bu haber üzerinde dil bilimsel bir inceleme yapmaya çalışacağız. Öncelikle haberi kısaca özetleyelim: Avustralyada yaşayan 22 yaşındaki Benjamin McMahon adındaki bir genç, bir trafik kazası geçiriyor. Anadili İngilizce olan bu genç, yaklaşık on gün komada kalıyor. Komadan uyandığında oldukça akıcı ve güzel bir şekilde Çince konuşmaya başlayan genç, daha ilginç bir şekilde anadilini unutuyor!
“Bu nasıl olur? Kesinlikle yalan haber!” sözlerini içinizden geçirdiğinizi tahmin edebiliyorum. Aslında ilk bakışta gerçekten imkânsız gibi bir olay. Fakat olayın ayrıntılarını inceleyince, aslında bu olayın gerçekleşmesi mümkün. Zira geçmiş yıllarda buna benzer başka haberler de okumuştuk. 25 yıl İngilizce öğretmenliği yapan 64 yaşındaki bir Amerikalının, komadan anadilini tamamen unutup İsveççe konuşarak uyanması gibi.
Haber olan tüm olayların ortak bir yönü var: Bu kişiler hayatlarının bir döneminde, uyandıkları dille az ya da çok meşgul olmuş, çevresinde o dili konuşan insanlar olmuş veya o ülkelerde çok kısa da olsa zaman geçirmiş. Yani beyin, gerek bilinçli gerekse de gizil olarak bu dillere aşinalık kazanmış. Mesela Avustralyalı genç lise yıllarında Çince öğrenmek istemiş; fakat pek başarılı olamamış. Doğru düzgün cümle bile kuramıyormuş. Aynı şekilde İsveççe konuşarak uyanan Amerikalı, üç ay kadar İsveç’te yaşamış; fakat oranın dilini bir türlü öğrenememiş.
Yabancı Dillerin Türkçeye Etkisi
Tarih: 9 Nisan 2014 | Bölüm: Söz Varlığı | Yorumlar: 8 Yorum var.
Tarihin her döneminde, bütün dillerde olduğu gibi Türkçede de yabancı dillerin etkisi olmuştur. Bu etki her yüzyılda farklı düzeyde ve şekilde gerçekleşmiştir. Özellikle çokça etkileşimde bulunduğumuz milletlerin dilleri ile Türkçe arasında ciddi söz varlığı alıntıları yaşanmıştır. Türk dilinin yazılı kaynaklarla takip edilebilen ilk zamanları olan Göktürkler çağında Çince, Sanskritçe ve Moğolca; Selçuklu, Karahanlı ve takiben Osmanlı döneminde Arapça ve Farsça; Tanzimat döneminde Fransızca; yirmi birinci yüzyıl Türkiye’sinde ise genellikle İngilizce, dilimiz üzerinde büyük etki yapmıştır.
Türklerin binlerce yıllık tarihsel süreçte geniş bir coğrafyaya yayılıp nice ulusla iletişim kurmuş olması, kuşkusuz ki tek taraflı bir etkilenmeye neden olmamıştır. Türkçe yabancı dilleri etkilediği kadar, o dillerden de söz varlığı ve dil bilgisi alıntıları yapmıştır. Bunlar sırasıyla Fransızca, Arapça ve Farsça diye gitmektedir.
Türk ulusunun yaşamında meydana gelen bazı değişiklikler, yeni sözcükler kullanmayı gerekli kılmıştır. Din değişiklikleri, yerleşik yaşama geçme, teknolojik gelişmeler veya ticaret gibi yaşantı değişiklikleri, Türkçenin söz varlığında bu alana ilişkin sözcük gereksinimini doğurmuştur. Bu ihtiyaç kısmen Türkçe kökenli sözcüklerden yeni türetmeler yapılarak karşılanmıştır. Fakat çoklukla o alana ilişkin hazır bulunan sözcükler Türkçenin ses yapısına uydurularak ödünçlenmiştir.
Göktürk (Orhun) Alfabesi
Tarih: 2 Ekim 2011 | Bölüm: Alfabeler | Yorumlar: 10 Yorum var.
Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiung-nu’lar dönemine kadar geriye gitmektedir. Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz. Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir. Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, M.Ö. V.-IV. yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.
İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır. Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX. yüzyıl sonunda mümkün olmuştur. Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu. 1889’da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Yani Ankara`daki Augustus Tapınağı’nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893`te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı.
Göktürk alfabesi, Göktürkler döneminden -yani 7. yüzyıldan- başlayarak Karahanlı dönemine kadar kullanılmıştır. Yaklaşık 5 yüzyıl boyunca yazı dili olarak kullanılan Göktürk alfabesinin en güzel örnekleri Orhun Yazıtları’dır. Kağıt üzerinde bu alfabenin kullanıldığı en güzel örnek ise, Irk Bitig adlı eserdir. Göktürk alfabesi Göktürk ve Uygur devletleri döneminde kullanılmış, sonra yerini Uygur alfabesine bırakmıştır.