Gaznelilerde Saray Mimarisi ve Sanatı
Tarih: 20 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Tarihçi Beyhâkî’den, Sultan I. Mesud’un (1030-41) büyük bir mimari kabiliyete sahip olup, sarayının plânını kendisinin çizdiğini ve Abdülmelik adlı bir mimarın yardımı ile 4 yılda tamamlandığını (1036) öğreniyoruz. 1948’de ilk defa Schlumberger, Bust kalesi yakınında, Leşker-i Bazar’ı keşfetti. Buna eskiden Leşkergah denirdi.
Hilmend nehri kıyısında yükselen üç yapıdan en büyük ve en önemlisi olan güneydeki Büyük Saray, bir dirsek üzerinde, iki cepheden nehre bakmaktadır. Yer ve manzara bakımından fevkalade bir görünüşü vardır. Büyük Saray’ın güneyinde sur duvarına dayalı Ulu Cami uzanıyor. XI. yüzyılın başından ve Sultan Mahmud zamanından kalan en eski saray budur.
Önünde bir alay meydanı (Esplanade) vardı. Geniş bir bulvar, dış kapıya kadar götürüyordu. Burada, iki katlı gösterişli ştuk ve terrakota dekorlu nişlerle süslü bir cephe ve renkli ştuk oyma süslemeler de vardı. Bunlardan bir parça, Kabil Müzesi deposundadır.
Büyük kısmı, tuğla temeller üzerine kerpiç, bazı önemli bölümleri tamamıyla tuğladan yapılmış olan saray kuzey-güney yönünde 164 m. doğu-batı yönünde 92 m., dış avlu ile uzunluğu 1/2 km. kadardı. Cephenin ortasındaki derin kapıdan, haçvari bir mekana buradan da sarayın dört eyvanlı avlusuna (63×45 m.) giriliyordu. Böylece Karahanlı kervansaraylarında gördüğümüz dört eyvanlı avlu şeması, Gaznelilerde daha gelişmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. Harem daireleri avluya karşı gizlenmiş olup köşelerdedir ve kendi içinde 4 eyvanlı küçük avluları vardır.
Gaznelilerde Türbe Kültürü ve Mimarisi
Tarih: 20 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Türbe mimarisi bakımından Gazneliler, Karahanlıların yanında çok sönük kalır. Gazne’nin 2 km. doğusunda, Ravza’da, Sultan Mahmud Türbesi’nin, sandal ağacından zengin süslemeli kapı kanatları, bugün Delhi Müzesi’ndedir. Yalnız Sengbest’te Aslan Cazip türbesi, gelişmiş bir mimari gösteriyor.
Gaznelilerin Tus Valisi olan Aslan Cazip Türbesi’nin (997-1028), doğduğu şehir Sengbest’te bir ribat yaptırdığı ve aynı yerde gömülü olduğu Tarih-i Yemini’de belirtilmiştir. 12.50 m’lik kare biçiminde ve tromplu kubbe ile örtülü türbe, tuğladan yapılmıştır.
Duvarlar ve kubbe, tuğlaların zikzak ve merdiven biçiminde dizilmesinden başka renkli kalem işleriyle de süslenmiştir.
Gaznelilerde Cami Kültürü ve Mimarisi
Tarih: 20 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Yazılı kaynaklara göre (Utbi), Sultan Mahmud’un Gazne‘de yaptırdığı muhteşem Arusü’l-Felek Camii, Hindistan’dan getirilen ağaç direkler üzerine çatı ile örgülü, kırmızı altın ve lacivert taşının da kullanıldığı çok zengin renkli süslemelerle gözleri kamaştıran bir yapı idi. Bundan başka, Gazne’de diğer camilerin de yaptırıldığına şüphe yoktur. Uzun zaman çeşitli ve yanlış fikirlere yol açan kulelerin durumu aydınlatılmıştır.
Uçaktan alınan resimler, bunların camiyi andıran geniş bir harabe içinde bulunup, minare olması gerektiğini gösteriyor. Bir kazı yapılarak caminin meydana çıkarılması mümkündür. Minarelerden biri, kitabesine göre, Sultan III. Mesud’a ait olup, alçak bir taş kaide tuğladan sekiz köşeli yıldız biçiminde yivlenmiş bir kat üzerinde, yukarıya doğru incelen üst kısmı yuvarlak yivli silindirik bir gövde halinde yükseliyordu, 48 m. boyunda idi.
Silindirik üst gövde depremden yıkılmıştır. İçinden spiral bir merdivenle yukarı çıkılmaktadır. Tuğla üzerine çok zengin kûfî kitabeler, çeşitli bitki motifleri ve geometrik şekillerden meydana gelen süslemeler, yukarıdan aşağıya doğru işlenmiş, alt tarafları tamamlanmadan bırakılmıştır. III. Sultan Mesud’un son yılı, 1115’te ölümü ile süslemelerin yarım kaldığı anlaşılıyor.
Karahanlılarda Saray Mimarisi
Tarih: 20 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Bugünkü Tirmiz şehrinin eski kısmındaki Karahanlıların yazlık merkezleri, elli yıl öncesinden başlayarak etraflı bir araştırma bölgesi olmuştur. Burada saray külliyesi ortalama yedi bin metre karelik bir alanı kaplıyordu. Geniş avlunun ortasında tuğladan bir havuz vardı.
Ortasında dört eyvanlı avlusu ile masif duvarlı kare yapı asıl saray olup, sivri kemerli bir portalle dışarı açılıyordu. Girişin karşısında 13.50×11.50 m. boyutlu şahane taht salonunun eyvanı göze çarpar. İki katlı yüksek ve geniş taht salonu üç tarftan alçak koridorlarla çevrili olup, kare payeler üzerine tonoz örtülü idi.
Tonozlar yıkılmıştır. Duvarlar ve payelerin zengin tuğla kaplamaları otuzdan fazla değişik örnekle işlenmiştir. Bunlarda geometrik örnekler esas olup, altıgenlerin içi rozet çiçekleri ve bitki motifleri ile dolguludur.