Osman Turan’ın Hayatı ve Eserleri
Tarih: 17 Haziran 2014 | Bölüm: O | Yorumlar: Yorum yok.
Prof. Osman Turan, Selçuklu Devri üzerine çalışmış üstâd bir tarihçidir; tarihî alandaki birikimiyle Türk toplumunun, tarihin ve dünyanın çeşitli meselelerini yorumlamış ve onlara çözümler getirmiş bir düşünürdür. Osman Turan, İbrahim Kafesoğlu’nun bahsettiği “Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi”nin iki ciltlik tarihini yazmıştır. Osman Turan, Türk milliyetçisidir. Milliyetçilik âlimin, Türklerde, tarih boyunca, cihan hakimiyeti fikri halinde göründüğünü o büyük araştırmasıyla ortaya koymuştur. O, milliyetçiliğin İslâmiyet’e aykırı olduğunu zanneden kimselere karşı şöyle cevap verir: “…Halbuki, insanlık ideali gibi, İslâmiyet’in cevap vermediği milliyetçilik değil, kavmî asabiyet, yani bir nevi ırkçılık olduğunu izah etmekle bu zümreyi tatmin etmek mümkündür.”
Osman Turan, bugünkü ihtiyaçlara göre millî mefkûre otoritelerinin ortaya çıkmadığından yakınır. Yani milliyetçi otorite olarak düşünürler yoktur, olmaması toplumdaki bunalımı artırmaktadır. Bu da millî bünye ve idealin zayıflamasına, dolayısıyla zararlı ideolojilerin meydanı işgal etmesine yol açmaktadır. Osman Turan daha önceki ele alınan düşünürler gibi milliyetçiliğin insaniyetçiliğe de aykırı olmadığını söyler. Ona göre, “aslında ilim bize millî ve insanî duygular arasında bir zıddıyetin mevcut olmadığını ispat eder.” O, “milliyetçiliğe aykırı bir insanlık fikrini hem imkânsız hem de zararlı” görmektedir. Buna mukabil, insanlığı inkâr eden milliyet ideallerini de dar ve bugünkü dünya şartlarına mugayir (aykırı) bulmaktadır.
Osman Turan’ın milliyetçilik anlayışı, “şumullü” dür (kapsamlı). Bu kapsam bütün insanlığı kucakladığı gibi Türk dünyasını ve İslâm âlemini de kucaklamaktadır. Türk milliyetçisinin dış Türklerle alakâsı, “millî şuurunun millî kültüre dayanması vakıası sebebiyledir”. Osman Turan, milletlerin bağımsızlığını, milliyet idealinin bir zaferi olarak kabul eder, demokrasinin zaferini de aynı ideale bağlar. UNESCO’da verdiği uzun bir tebliğde milliyet ve insanlık idealinin mahiyetlerini tahlil etmiş ve şöyle bir sonuca ulaşmıştır:
Osman Gazi – Sultan I. Osman
Tarih: 19 Temmuz 2012 | Bölüm: O | Yorumlar: Yorum yok.
1258’de Söğüt’te doğan I. Osman’ın babasının Kayı boyunun beyi Ertuğrul (Erdoğdu) Bey, annesinin de Hayma Hatun olduğu rivayet edilir. Osmanlı Devletinin kurucusu I. Osman, Türkçe kaynaklarda Osmancık, Kara Osman, Osman Gazi, Osman-ı Evvel olarak, yabancı kaynaklarda ise Ottoman ve kurduğu devlet de “Ottoman Empire” olarak geçer.
Neşrî’nin Cihannümâ’sındaki rivayete göre, kendisine bağışladığı köy için berat isteyen Derviş Turgut’a okuma yazma bilmediğini söyleyerek nişan olmak üzere kılıç ve maşraba verir, iradesi, kabiliyeti, zekâsı ve sağlam karakteriyle hâlis bir Türk kahramanı olarak bir devlet kurucusu için lâzım olan bütün vasıfları kendisinde toplamış bir hükümdardır.
Osman Gazinin boyuna ve soyuna ait bilgiler rivayetlere dayalı olarak gelenekseldir. Onunla ilgili bilgiler ölümünden ancak yüz yıl sonra ağızlardan yazılı belgelere geçirilmiştir. Osman Gazi’den söz eden ilk kaynak Ahmedînin (Ö.1407) Dâstân u Tevarih-i Mülûk-i Âl-i Osman adlı manzum eseridir.