Ses Nedir? / Tanımı, Oluşumu ve Açıklaması
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 23 Yorum var.
Ses bilim ve ses bilgisinin temel konusu, dil veya konuşma sesidir. Ses, akciğerlerden gelen havanın ses organlarında biçimlendirilmesiyle oluşan, kulakla veya hassas aletlerle algılanabilen titreşim olarak tanımlanabilir. İnsanoğlunun kendi ses organlarıyla üretip kullandığı bu sesler, konuşma dilinin görece en küçük parçasını ve dilin temelini oluşturur. Sesler, anlam ayırt edici olup olmadıklarına bakılarak, sesbirim (fonem) ve ses değişkesi (allofon) olmak üzere iki kategoride ele alınabilir.
Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda meydana getirdiği titreşime ses denir. Çevremizde ses çıkaran sayısız varlık vardır. İnsanlar, hayvanlar, taşıtlar, müzik aletleri, şelale, rüzgâr, yağmur ses çıkaran varlıklardandır.
Kendiliğinden ses çıkaran varlıklara doğal ses kaynakları denir. Ses kaynaklarının ses çıkarabilmesi için titreşim gerekir. Müzik aletlerinde bunu çok net görebiliriz. İnsanların ses çıkarması da titreşimle olur. Gırtlağımızda bulunan ses telleri akciğerlerimizde bulunan hava ile titreşerek ses çıkmasını sağlar.
Ses grupları
Ses oluşturan her varlık ses kaynağıdır. Üç çeşit ses kaynağı vardır:
Canlı Varlıklar: Hayvanlar, insanlar…
Cansız Varlıklar: Davul, gitar, bağlama, flüt sesi vs…
Dogal Afet: Gök gürültüsü, rüzgar vs…
Sesin yayılımı
Sesin yayılması için maddesel ortama ihtiyaç vardır. Yani boşlukta ses yayılmaz. Ses dalgalar halinde yayılır. Ses kaynağından çıkan ses maddenin taneciklerini titreştirir. Bu nedenle ses yayılır. Ses dalgasının her bir tam devrinde bir sıkışma ve bir seyrekleşme serisi vardır. Ses, tanecikten taneciğe yayılır, tanecikler ne kadar sık ise o kadar hızlıdır. Sesin yayılma hızı sırasıyla katıdan sıvıya, sıvıdan gaza azalır. Hız (V) = uzaklık (D)/ süre (T) biçiminde gösterilen genel hız formülü aslında teorik bir değer niteliği taşımamaktadır. Çünkü bu formülde göz önüne alınmayan dış faktörler, ses dalgalarının hızı üzerinde bir dizi etkiler yaratır. Örneğin rüzgar sesi uzaklara taşır, gece ve gündüzün sıcaklık farkları ses dalgalarını etkiler. Ses dalgaları katılarda yaklaşık olarak 5000 m/s hızla yayılır. Suda 1453 m/s hızla yol alır. Havada 340 m/s yol alır.
Harf Nedir? / Tanımı, Oluşumu ve Açıklaması
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 1 Yorum var.
Ses, dili oluşturan en küçük birimdir. Harf ise sesin yazıdaki karşılığıdır. Harf yazı yazmak için kullanılan işarettir. Harflerin hepsi alfabeyi oluştururlar. Yazı harfler dışında rakam, noktalama işaretleri ya da başka semboller içerebilir ama harfler yazının en temel öğesidir.
Bir alfabeyi meydana getiren ve okuyup yazmayı sağlayan işaretlerden her birine harf denilmektedir.. Bugün kullanmakta olduğumuz alfabede, dilimizin seslerine göre harf bulunmaktadır. Türk alfabesindeki küçük ve büyük harfler şunlardır.
a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h, i, ı, j, k, 1, m, n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v, y, z.
A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, I,İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, Ş, T, T Ü, V, Y, Z.
Alfabedeki her harf , bir sesin karşılığıdır. Harfler, ya ses kirişlerinden kopup gelerek, ağzın az ya da çok aç durumunda, hiçbir engele rastlamada serbest olarak çıkarlar; ya da bir seslinin yardımıyla çıkarılabilirler. Serbest olarak çıkan seslere, Sesli harfler, b sesli harfin yardımıyla çıkarılabilen harflere de sessiz harfler denir.
Sesli harfler, dilin, dudakların, çenenin aldığı duruma göre, kalın – ince sesliler, düz – yuvarlak sesliler, geniş ve dar sesliler olmak üzere üç ayrılırlar.
Sessizler de çıkış yerlerine (dudak diş, damak, hançere) söyleniş sırasında ses yolunun aldığı duruma, kirişleri ses verip vermemesine göre çeşitlere ayrılır.
Alfabe Nedir? / Tanımı, Oluşumu ve Açıklaması
Tarih: 18 Ekim 2011 | Bölüm: Ses Bilgisi | Yorumlar: 1 Yorum var.
Yazı sistemleri sesi, heceyi veya kelimeyi esas alabilir. Sesi temel alan yazı sistemine alfabe denir. Alfabede harfler, sesleri gösteren işaretlerdir. Ancak harfler, genel olarak, bütün sesleri değil anlam ayırıcı sesleri (sesbirimleri) karşılamak üzere kullanılır. Bununla birlikte alfabelerde her sesbirimin tek harfle gösterilme zorunluluğu yoktur. Söz gelişi, Türkçede ş harfiyle işaretlenen /ş/ sesi, İngilizcede sh, Fransızcada ch, Almancada sch ( harf gruplarıyla karşılanır. Buna karşılık her sesbirimin alfabede bir harf karşılığı olmayabilir. Örneğin Türkçede anlam ayırıcı niteliği olan /l/ sesbirimleri tek harfle (l harfiyle), karşılanmaktadır. Bu nedenle nota adı olan sol ile yön gösteren sol kelimeleri aynı yazılmaktadır.
Alfabedeki bazı harflerin ise ses karşılığı olmayabilir: Türk alfabesinin harflerinden ğ, dilde (özellikle yazı dilinde) önemli işlevi olsa da, yapılan laboratuar çalışmalarına göre, bir sesbirimini karşılamaz. 1 Kasım 1928’de kabul edilen 1.353 sayılı kanuna göre, Latin temelli Türk alfabesinde yirmi dokuz harf (a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h, ı, i, j, k, l, m, n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v, y, z) vardır, Bu harflerden sekizi ünlüleri, yirmi biri ünsüzleri gösterir. Latin kökenli Türk alfabesi sesbirimleri karşılamak üzere hazırlanmıştır ve büyük ölçüde fonemiktir. Ancak, doğal olarak, ses değişkelerini ve vurgu, ton gibi parçalar üstü birimleri işaretlemez. Bu nedenle, “Türkçe yazıldığı gibi okunur, okunduğu gibi yazılır.” ifadesi yanlıştır.
Bir dildeki harflerin belirli bir sıraya dizilmiş bütününe alfabe denir. Abece veya alfabe, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. “Abece” sözcüğü, Türkçe‘deki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli Alphabet’den dilimize geçen “Alfabe” sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan “alpha” ile “beta”nın okunuşundan gelir.